AFAD koordinasyonunda kurulan çadır ve konteyner kentlerde TJK’nın Atla Terapi Merkezi personeli, depremzede çocuklarla buluşuyor.
Etkinliklerin ilk etabını Antakya ilçesi Ovakent Mahallesi’nde çadır kentte gerçekleştiren merkez personeli, depremzede çocukları pony atlara bindirdi.
Ata binen çocuklar keyifli vakit geçirip, afetin acı hatıralarından uzaklaştı. Günlük 500 çocukla buluşulması hedeflenen etkinlikler kapsamında “En güçlü kim?” adlı çocuk tiyatrosu da sahnelendi.
Merkez, Ramazan Bayramı ile 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı boyunca Pony Club etkinliği düzenleyerek, depremzede miniklere moral verecek.
TJK Asli Üyesi ve tiyatro oyuncusu İlyas İlbey, depremin etkilediği kentlerde etkinlikler düzenlediklerini belirterek, Ramazan Bayramı boyunca Hatay’da olacaklarını söyledi.
İlbey, bayramın ardından Kahramanmaraş’a geçeceklerini aktardı.
“Ramazan Bayramı boyunca Hatay’da çocuklarla birlikteyiz. Bu etkinlik TJK’nın sosyal sorumluluk projesidir. Deprem bölgesindeki insanlar büyük bir travma yaşadı. Özellikle çocuklar bu travmadan çok etkilendi. Kulübümüzün kurduğu Atla Terapi Merkezi’nin de böyle durumdaki çocukları terapi etmek gibi bir amacı var. Atla aralarında frekans oluşan çocuklar korkularını yeniyor. Böylece çocuğun gelişimine katkı sunuluyor. TJK Başkanı Serdar Adalı ve yönetimimizle çocukların ayağına gitmeye karar verdik. 4 pony atımız var. İkişerli olarak onları da dinlendirerek çocuklarla buluşturuyoruz.”
İlbey, oyuncak dağıttıkları çocuklarla “En güçlü kim?” adlı çocuk tiyatrosunu da sahnelediklerini belirtti.
“İlk kez ata binen çocuklar mutlu oluyor”
TJK İstanbul Hipodromu’nda fizyoterapist olarak görev yapan Dilara Mercan da atlarla bir arada olan çocukların korkularını yenip, hayata daha kolay adapte olduğunu söyledi.
Mercan, çocuklara atla birlikte hareket etme özgürlüğü aşıladıklarını anlattı.
“Depremzede çocukları ponylerle buluşturarak onlara motivasyon sağlıyoruz. At çok güçlü bağlara sahip, insancıl bir canlı. İlk kez ata binen çocuklar bir anda korku yaşıyor, ancak indikten sonra mutlulukları yüzlerinden okunuyor. Bir daha binmek istiyorlar.”